Farz-ı kifaye, İslam hukukunda, toplumun belli bir bölümü tarafından yerine getirildiğinde diğer bireyler üzerindeki sorumluluğun düştüğü ibadetler ve görevler anlamına gelir. Örnekler arasında şunlar bulunmaktadır:
- Cenaze Namazı: Merhum defnedilmeden önce cemaat tarafından kılınan cenaze namazı farz-ı kifayedir. Bu ibadetin yerine getirilmesi ile cemaatin diğer fertleri üzerinden bu yükümlülük düşer.
- Kur’an-ı Kerim’i Ezberlemek (Hafızlık): Bir toplumda bazı kişilerin Kur’an’ı ezberlemesi ve hafız olması, diğerlerinin üzerinden bu yükümlülüğü kaldırır.
- Ölünün Yıkanması ve Kefenlenmesi: Cenazenin yıkanıp kefenlenmesi ve gömülmesi de farz-ı kifaye olarak kabul edilen fiillerdendir. Bu işlemleri yerine getirecek erkek bulunmazsa, kadınların yapması gerekmektedir.
- Hadis İlmi Öğrenmek ve Hadis Kitapları Okumak: Toplum içinde bazı bireylerin hadis ilmi öğrenmesi ve hadis kitaplarını okuması, diğer bireyler için bu bilgilere sahip olma yükümlülüğünü ortadan kaldırır.
- Bir Toplumda Alimlerin Bulunması: İslam toplumlarında alimlerin olması, diğer bireylerin bu alanda kendilerini geliştirme yükümlülüklerini ortadan kaldırır, bu da farz-ı kifaye örneklerinden biridir.
Bu ibadetlerin toplum içinde yeterli sayıda kişi tarafından yerine getirilmesi, diğer Müslümanların bu konulardaki bireysel sorumluluklarını yerine getirmiş sayılmalarını sağlar.
Farzı ayn Nedir?
Farz-ı ayn, İslam hukukunda her müslümanın bireysel olarak yerine getirmesi gereken zorunlu ibadetler ve görevler anlamına gelir. Farz-ı ayn, her bireyin kendi üzerine düşen ve başkasının yerine getirmesiyle sorumluluktan kurtulunamayacak şahsi yükümlülükleri ifade eder.
Bu yükümlülükler arasında beş vakit namaz, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmek gibi İslam’ın temel ibadetleri yer alır. Farz-ı ayn, toplumun diğer fertleri tarafından yerine getirilse dahi, her bireyin kendisi için sorumlu olduğu ve muhakkak yerine getirmesi gereken ibadet ve görevlerdir. Her müslümanın kişisel sorumluluğunda olan bu ibadetlerin ihmal edilmesi veya terk edilmesi günah olarak kabul edilir ve kişisel vebale sebep olur.
abdest almak farz-ı kifaye midir?
Hayır, abdest almak farz-ı kifaye değildir. Abdest, İslam’ın temel ibadetlerinden biri olan namaz kılmak için gerekli olan temizlik şartlarından biridir ve her müslümanın bireysel olarak yerine getirmesi gereken bir farz-ı ayndır. Namaz kılmak farz-ı ayn olduğundan, namaz kılmak için gereken abdest de her bireyin kendi üzerine düşen bir yükümlülüktür. Başkasının abdest alması, başka bir kişinin bu yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla, her müslümanın kendisi için abdest alması gerekmektedir.