Destârçe Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Yağlık – Mendil – İçine bir şey koyulan dokuma Cümle içinde kullanımı: “Lavanta dolu destârçeyi cebine sokuşturup evden çıktı.”
Deskere Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Teskere – Kasaba – Şehir – Hilebaz – Hilekar Cümle içinde kullanımı: “Deskere almadan askerden gelinmez oğlum, sabret azıcık.”
Desîse Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Gizli oyun – Dolap – Hile – Oyun – Entrika – Aldatma – Dalavere – Yalanla dolanla görülen gizli iş Cümle içinde kullanımı: “Bu işin altından bir desîse çıkacak ama hadi hayırlısı.”
Deryûze Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Dilencilik – Dilenci olma durumu – Israrla ve arsızca bir şey isteyen Cümle içinde kullanımı: ” Sevginin deryûze olanı makbul olsaydı emin ol hatırlanırdın.”
Deryâce Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Göl – Küçük deniz – Yapay su birikintisi – Toprakla çevirili durgun su örtüsü Cümle içinde kullanımı: “Deryâce gözlerinde biriken yaşlarda insanlığımdan utandım.”
Dervîşâne Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-zarf – Dervişlere yakışır biçimde – Dervişler gibi – Dervişçe – Saflık ve kalenderlikle – Alçak gönüllükle Cümle içinde kullanımı: “Dervîşâne sözleri ve yaptıklarını dinliyor yolumdan gitmeye çalışıyorum.”
Dervâze Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Şehir kapısı – Kapı – Kale kapısı – Bir yere girip çıkarken duvar veya açık bölme Cümle içinde kullanımı: “Dervâze dosta açılır, düşmana duvar olur.”
Der-uhde Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-der+Arapça-uhde – Üstüne alma – Yüklenme – Kendine vazife bilme – Alınmak Cümle içinde kullanımı: “Aldatılmanın aşağılayıcı hissiyatını der-uhde edinme, bu karşındaki kişinin soysuzluğuyla alakalıdır.”
Ders-hâne Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ders+Farsça-hâne – Ders yeri – Ders vermeye özgü yer – Sınıf – Derslik -Öğrencilerin öğretmenden ders aldıkları yer Cümle içinde kullanımı: “Zilin çalmasıyla birlikte bahçedeki öğrencilerin hepsi ders-hâneye akın etti.”
Derme Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Dermek – Dermek eylemi – Aynı türde olup bir araya getirilen şeyler Cümle içinde kullanımı: “Derme çatma bir çatı altında toplandığımız günler daha sıcak kışlar atlattık.”