Efsürde Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Donmuş – Müncemit – Câmit – Duygusuz – Hissiz – Kansız – Hissizleşmiş – Soluk – Umursamaz – Katı yürekli Cümle içinde kullanımı: “Gönlünde efsürde olmuş kısımları göster desem sevgisizlikten yakınır.”
Efsane Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Masal – Destan – Dilden dile dolaşan hikaye – Büyülü ve etkileyici söz – Söylence – Asılsız hikaye – Hadise – Olağanüstü – Çok iyi – Fevkalade Cümle içinde kullanımı: “Şimdi efsane bir film izlemeye hazır mısınız?”
Efrûhte Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Tutuşmuş – Parlamış – Aydınlanmış – Nurlanmış – Işık saçan Cümle içinde kullanımı: “Onu gördüğünde efrûhte yüzünden hemen taşıyacağından eminim.”
Efrâhte Nedir? Kelime Kökeni Farsça-sıfat – Yükseltilmiş – Kaldırılmış – Yükselmiş – Kaldırmış Cümle içinde kullanımı: “Efrâhte sevaplar yoktur, cennet garanti altına alınan bir arsa değildir.”
Efrâhte Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Yükseltilmiş – Kaldırılmış – Yukarı kaldırılmış – Yükseğe çıkartılmış Cümle içinde kullanımı: “Sevapları efrâhte olmuş kullarından eyle bizi Yarabbi.”
Efkende Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Yere atılmış – Dürülmüş – Yıkık – Düşkün -Yıkılmış – Harap olmuş Cümle içinde kullanımı: “Yerle yeksan olmuş efkende ruhumu sen mi kurtaracaksın.”
Efgende Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Düşkün – Zavallı – Atılmış – Yıkılmış – Aciz – Bakımsız – Surat – Biçare – Düşürülmüş Cümle içinde kullanımı: “Efgende halini bizden mesul tutması bir yana hayatından da zevk almıyor.”
Efgâne Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Dşük – Cenin – Yavru atma – Gebeliğin sonlanması Cümle içinde kullanımı: “Kadının efgâne yapması ruhsal olarak yıpranmasına neden olur.”
Efe Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Yiğit – Kabadayı – Aydın ve yöresi zeybeklerine verilen ad – Zeybek – Büyük kardeş – Cesur – Korkusuz kimse Cümle içinde kullanımı: “Küçük efem bakışlarıyla bile kendini savunmayı becerir.”
Edviye Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-çoğul ad – Devalar – İlaçlar – Çareler – Tedbirler – Tedaviler Cümle içinde kullanımı: “Sevmek edviyedir bu zamanda, hele ki kimse kimseyi sevmezken.”