Kelime Kökeni: Arapça-defter+Farsça-dâr
– Maliye nazırı
– Devletin gelir ve gider hesabını tutan kimse
– Osmanlı döneminde maliye işlerinden sorumlu kimse
Cümle içinde kullanımı: “Yeni atanan defter-dâr tüm hesapların dokümanlarını çıkartacak.”
Kelime Kökeni: Ad
– Defterhane emaneti
– Herkesin emlak ve arazisinin kayıtlı bulunduğu defterler ve bunları korumak, işlemek, geliştirmek işlerine bakan devlet dairesi
– Osmanlı devletinde tapu ve kadastro genel müdürlüğü
Cümle içinde kullanımı: “Şu an ele geçen belgelerin tarihi Defter-i Hakanî döneminden kalma.”
Kelime Kökeni: Arapça-çoğul biçimi defâtir
– Bilgilerin akılda kalması için kullanılan içi boş kağıtlardan oluşan ciltlenmiş kitap
– Hesap işlemlerini veya isimleri içeren kağıt
– Pusula
– Liste
– Kağıt yapraklar
Cümle içinde kullanımı: “Kara deftere adını yazmayı bende isterdim, sana gelince kalemim tükendi.”