Dehüm Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Onuncu – On sayısının sıra sıfatı – Dokuzuncudan sonra gelen Cümle içinde kullanımı: “Kütüphanedeki tahta duvarın içinde baştan dehüm olan kitabı alacaksın.”
Dehşet-nâk Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-sıfat – Dehşetli – Korkunç – Ürpertici – Ürkütücü Cümle içinde kullanımı: “İçerisinde garip ve esrarengiz olaylar içeren eserlerin konusu mutlaka dehşet-nâktır.”
Dehşetengîz Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-sıfat – Korkunç – Dehşet verici – Korku saçan Cümle içinde kullanımı: “Hikayenin sonu dehşetengîz bir olaya doğru giderken hepimiz nefeslerimizi tuttuk.”
Dehşet-efşân Nedir? Kelime Kökeni: Sıfat – Dehşet saçan – Korku saçan – Korkunç – Çok korkulu – Ürkütücü Cümle içinde kullanımı: “Dehşet-efşân davranışlarından herkes çekiniyor ve kaçıyor.”
Dehşet-âver Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-dehşet+Farsça-âver – Ürkütücü – Korkutucu – Korku veren – Şaşırtan Cümle içinde kullanımı: “Dehşet-âver gözleriyle bana her baktığında olduğum yerde titriyorum.”
Dehşet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Şaşıp kalma – Korkma – Ürkme – Allah’ın gücünü yansıtan ilahi kuvvet – Yılgı – Ürküntü – Korku ve telaş Cümle içinde kullanımı: “Olayın arkasından yaşadığı dehşet sonucunda yere yığılıp kaldı.”
Dehriyye Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Dünyanın ebedi olduğuna inanan felsefe – Materyalizm – Yalnızca maddenin varlığını kabul eden felsefi görüş – Maddecilik – Özdekçilik Cümle içinde kullanımı: “Dehriyye görüşüne göre ruh ve ahiret gibi olgular olmadığı gibi Tanrı inancı da yoktur.”
Dehrî Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-sıfat – Materyalist – Bu dünyanın ebediliğine inanan – Ahireti inkar eden – Erkek adı – Müteallik Cümle içinde kullanımı: “Diğer tarafı dehrî eden elbet ölünce hakikati görecek.”
Dehr-i Fânî Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-tamlama – Bu dünya – Fani dünya – Geçici dünya – Ölümlü dünya Cümle içinde kullanımı: “Dehr-i fânî kimseye kalmayacak, toprak olup göçeceğiz.”
Dehr-i Dûn Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-tamlama – Bu dünya – Aşağılık dünya – Yalancı dünya – Adi dünya Cümle içinde kullanımı: “Dehr-i dûn sanma sana kalacak, bu aldığın nefes illa bir gün duracak.”