Der-ân Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-zarf – Hemen – O anda – Derhal – Güzellik – Çabucak – Vakit kaybetmeden – Şimdi Cümle içinde kullanımı: “Der-ân düzgün bir hale giriniz, aksi taktirde ceza almanız kaçınılmaz.”
Der-âmed Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Devlet geliri – Gelir – Varidat – İrat Cümle içinde kullanımı: “Memurlar tarafından toplanan der-âmed devlet hazinesine aktarılır.”
Der-aliyye Nedir? Kelime Kökeni: Özel ad – İstanbul – Yüce kapı Cümle içinde kullanımı: “Osmanlı imparatorluğunun taht şehri olan Der-aliyye, birçok devri kapatmış eski bir şehirdir.”
Der-akab Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-der+Arapça-akab – Arkası sıra – Arkasından – Derhal – Çabuk – Akabinde – Çabucak Cümle içinde kullanımı: “Der-akab gelecek, bu sefaletimize bir son verecek umudundayız.”
Derâhim Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-dirhem çoğul biçimi – Dirhemler – Paralar – Akçeler – Sikkeler – Okkanın yüzde birleri Cümle içinde kullanımı: “O dönem binlerce derâhim eşkıya tarafından kaybolmuştur.”
Der-âguş Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Kucaklama – Sarma – Kucağına almak – Kollarıyla sarıp göğsüne bastırmak Cümle içinde kullanımı: “Çiçeği der-âguş etmeden önce dikene hal hatır sor.”
Derâ-yı Deyr Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-tamlama – Kilise çanı – Kiliselerde dini törenlerde ve saat başlarında çalan büyük çan Cümle içinde kullanımı: “Derâ-yı deyr çaldığında bileceksin ki bir mumla seni bekliyor olacağım.”
Derâ Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Çıngırak – Çan – Küçük çan – Ses çıkaran metal nesne Cümle içinde kullanımı: “Kulaklarımızda çalan derâ bizlere cehennemin sesi gibi geliyor.”
Der Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-edat – Kapı – de içinde – Kere – Defa – Cins – Tür – Kısım – Çeşit – Mağara – Ter – Bölme açıklığı Cümle içinde kullanımı: “Yeri göğü de inletsen, der kırıp ayaklarıma da kapansan affetmem seni.”
Depsermek Nedir? – Dudakları kurumak – Dudakları buruşmak – Tepsermek – Buruşmak Cümle içinde kullanımı: “Dilimde tüy kalmasa, dudağım depserse neye yarar duyulmadıktan sonra.”