Derûnî Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-sıfat – Gönülden – İçten – Özünlü – Samimi – Candan Cümle içinde kullanımı: “Riyakar ruhlarınıza işlemeyen derûnî özürleri dilime alacak değilim.”
Derûn Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Dahil – İçeri – İç – Yürek – Kalp – Gönül – Öz – İç taraf – Ruh – Nefis Cümle içinde kullanımı: “Derûn içinde neler olduğunu bilemez, derûnda sakladıklarımı tahmin edemezsin.”
Der-uhde Etmek Nedir? – Üstlenmek – Bir görevi üzerine almak – Üstüne almak – Bir görevi üzerine almak – Alınmak Cümle içinde kullanımı: “Her zorluğu deruhde edip sahiplenmenize gerek yok, bırakın birazda bazıları zorlansın.”
Der-uhde Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-der+Arapça-uhde – Üstüne alma – Yüklenme – Kendine vazife bilme – Alınmak Cümle içinde kullanımı: “Aldatılmanın aşağılayıcı hissiyatını der-uhde edinme, bu karşındaki kişinin soysuzluğuyla alakalıdır.”
Derşürmek Nedir? – Toplamak – Bir araya getirmek – Biriktirmek – Devşirmek Cümle içinde kullanımı: Orhun kitabelerinde yer alan derşürmek kelimesinin günümüz Türkçesine çevrilmiş hali toplamaktır.”
Dersî Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-sıfat – Derse özgü – Dersle ilgili – Dersle alakalı Cümle içinde kullanımı: “Dersî kitaplarını yanından ayırmaman söylenmişti tüm talebelere.”
Ders-hâne Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ders+Farsça-hâne – Ders yeri – Ders vermeye özgü yer – Sınıf – Derslik -Öğrencilerin öğretmenden ders aldıkları yer Cümle içinde kullanımı: “Zilin çalmasıyla birlikte bahçedeki öğrencilerin hepsi ders-hâneye akın etti.”
Ders-hân Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ders+Farsça-hân – Öğrenci – Ders okuyan – Talebe – Şakirt Cümle içinde kullanımı: “Edebiyat hocasının tüm ders-hânları şiire düşkün, eli kalemden ayrılmayan çocuklar.”
Der-sa’âdet Nedir? Kelime Kökeni: Özel ad (Farsça-der+Arapça-Arapça-sa’âdet) – Payitaht – İstanbul – Saadet kapısı – Tahtın bulunduğu yer Cümle içinde kullanımı: “Der-sa’âdet olan İstanbul, Osmanlı imparatorluğunun başkentidir.”
Der-i Âmm Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-tamlama – Müderrislerin cami ve benzeri yerlerde verdikleri ders – Vaaz – Halka ders veren müderris – Medrese talebelerine ders veren kişi Cümle içinde kullanımı: “Der-i âmm talebelerine iyiliği ve vicdanı öğretmeyecekse verdiği dersin bir anlamı olamaz.”