Dil-i Sûzân Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-tamlama – Ateşli gönül – Yanık – Yanmış olan – Dertli yürek Cümle içinde kullanımı: “Beni böyle dil-i sûzân eyleyen aşk elbet bir gün seni de yakar.”
Dil-i Sad-pâre Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-tamlama – Yüz parça – Paramparça olmuş gönül – Parça parça olmuş gönül Cümle içinde kullanımı: “Sevdiğini alamayan aşığın kalbi dil-i sad-pâre olmuş ölmüş neye yarar.”
Dil-i Mecrûh Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-tamlama – Yaralı gönül – Üzüntülü gönül – Dertli kalp Cümle içinde kullanımı: “Onca ayrı geçen yıldan, ömürden sonra dil-i mecrûh hala kanıyor.”
Dil-i Dîvâne Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-tamlama – Deli gönül – Deli divane – Divane gönül – Çılgın – Aşırı deli Cümle içinde kullanımı: “Sen ki bir dil-i dîvâne olmuş kendini dağlara vurmuş sıcak bir yuvadan kovulmuşsun.”
Dil-i Bî-mâr Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-tamlama – Hasta gönül – Yaralı kalp Cümle içinde kullanımı: ” Dil-i bî-mâr sen ki bir garip aşkın peşinde koşansın sana her şey müstahaktır.”
Dil Nedir? Kelime Kökeni: Ad – İnsan ve hayvanların ağzında bulunan organ – Tat almaya ve konuşmaya yarayan organ – İnsanların konuştukları söz – Lisan – Lügat – Kelime – Söz – Sözcük – Gönül – Yürek – Kalp Cümle içinde kullanımı: “Kim ne eyler bilmem lakin dili tatlı olanın canı da yürekten olur.”
Diklenmek Nedir? – Kalkıp dik durmak – Ürpermek – Büyüklerine saygısızca davranışta bulunmak – Kafa tutmak – Karşı çıkmak – Boyun eğmemek Cümle içinde kullanımı: “Öyle herkese diklenerek bağırıp çağırarak bir şey elde etmen mümkün değildir.”
Dikkat Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Önem verme – İncelik – Ufaklık – İnceden inceye düşünme – Bakma – Uyanıklık – Duygu ve düşünceleri bir şey üzerinde toplama – Özen – İlgi – Uyanık olma durumu Cümle içinde kullanımı: “Lütfen eşyaların kırılmamasına özen gösterip dikkat ediniz.”
Dîk Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Darlık – Dar – Sıkıntı – Keder – Gam – Eziyet – Cefa – Horoz – Tavuğun erkeği Cümle içinde kullanımı: “Bazen bir isim bir ses kalbine dîk verir nefes dahi alamazsın.”
Dikhân Nedir? Kelime Kökeni: Arapça-ad – Köylü – Çiftçi – Köy ağası – Rençper – Geçimini toprağı ekip biçerek kazanan kimse Cümle içinde kullanımı: “Alnının teriyle ekmeğini var eden dikhân olmasa haliniz harap”