Duvar Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Binanın etrafını veya iç bölümlerini ayırmak yapılan set – Divar – Dikey düzlem – Engel – Karşı koyma – Mania Cümle içinde kullanımı: “Aramıza ördüğün duvarları yıkacak güce sahip değildim.”
Duvaklı Nedir? Kelime Kökeni: Sıfat – Başı duvakla örtülmüş – Yüzü duvakla örtülmüş – Duvağı olan – Yeni doğan bebeğin başında olan zar, perde Cümle içinde kullanımı: “Elleri kınalı duvaklı gelin, bu ev yuvandır ocağındır.”
Duvak Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Gelinin veya yeni doğmuş çocuğun başına takılıp yüzünü örten tülden örtü – Telli süslü örtü – Tülden örtü Cümle içinde kullanımı: “Duvağını indiren gelinin gözlerinde yaşı henüz kurumamıştı.”
Dutarak Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Sara nöbeti – Ruh hastalığı nöbeti – Sinir hastalığı – Epilepsi Cümle içinde kullanımı: “Nöbetlerle ortaya çıkan dutarak hastada aniden ortaya çıkar.”
Dutacak Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Ocaktan tencere ve benzeri kapları indirirken kullanılan bez – Tutacak – Tutaç – Tutak Cümle içinde kullanımı: “Sobanın üzerindeki kara tencereyi dutacakla alıp tepsiye koy.”
Dut Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Yaprakları ile ipek böceklerini besleyen ağaç – Siyah, beyaz ve pembe meyveleri olan ağaç – Karadut, akdut, mordut, kırmızıdut Cümle içinde kullanımı: “Yaz aylarında en çok dutların ermesini özlemle bekliyorum.”
Dûşîze Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Bakire – El değmemiş kız – Kız – Kız oğlan kız – Dokunulmamış Cümle içinde kullanımı: “Bir başak gibi olan dûşîze açmamış gül goncası gibidir.”
Dûşîne Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-zarf – Dün geceye ait – Dün geceki – Dün geceyle ilgili Cümle içinde kullanımı: “Dûşîne rüyalarını kimselere anlatma, hayırlısı olsun de geç.”
Dûşâb Nedir? Kelime Kökeni: Farsça-ad – Hurma ve üzümden yapılan pekmez – Pekmez – Meyvelerin kaynatılarak koyulaştırılmış biçimi Cümle içinde kullanımı: “Çocukken en sevdiğim şey ekmeğin arasına dûşâb sürüp yemekti.”
Duş Nedir? Kelime Kökeni: Ad – Suyu yüksekten fışkırtarak yıkanma, temizleme – Yıkanmaya yarayan alet – Sırt – Omuz – Ketif – Suyu fışkırtan alet Cümle içinde kullanımı: “Sabahları evden duş yapmadan asla çıkmaz onun alışkanlığı da bu.”