Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından kabul edilen resmi yazımıyla “bilinçdışı” olarak yazılır. Bu kelime, “bilinç” ve “dışı” kelimelerinin birleşmesiyle oluşturulmuş bir terimdir ve psikolojide kullanılırken insanın bilincinin altında bulunan, bilinçli olarak fark edilmeyen düşünce, duygu ve isteklerin toplamını ifade eder. Dolayısıyla, bu kelimenin doğru yazımı “bilinçdışı” şeklinde olmalıdır.
Bilinç dışı ne demek?
“Bilinç dışı,” psikolojide ve psikanalizde kullanılan bir terimdir. Bu terim, insanın bilinçli olarak fark etmediği veya kontrol etmediği düşünce, duygu, istek ve içsel süreçlerin toplamını ifade eder. Bilinç dışı süreçler, bireyin zihinsel yaşamının bir parçasıdır ancak genellikle bilinçli düşünce süreçlerinden bağımsızdırlar.
Sigmund Freud’un psikanaliz teorisi, bilinç dışı süreçlerin insan davranışlarını ve duygusal deneyimlerini etkileyebileceğini ve anlaşılması gerektiğini öne sürer. Bilinç dışı, bilinçaltı düzeyinde bulunan istekler, travmatik deneyimler veya bastırılmış duygular gibi unsurları içerebilir.
Özetle, bilinç dışı, bilinçli farkındalığın ötesindeki düşünce ve duygusal süreçleri tanımlayan bir terimdir ve psikolojik analizlerde önemli bir rol oynar.
Bilinçdışı nedir özellikleri?
Bilinçdışı, psikoloji ve psikanalizde kullanılan bir terimdir ve insan zihni ile ilgilidir. Bilinçdışı, bilinçli farkındalığın ötesinde yer alan düşünce, duygu ve isteklerin toplamını ifade eder. İşte bilinçdışının bazı özellikleri:
- Farkındalık dışında: Bilinçdışı, bireyin bilinçli olarak fark etmediği veya kontrol etmediği süreçleri içerir. Kişi, bu tür düşünce ve duyguların bilincinde değildir.
- Bastırılmış içerikler: Bilinçdışı, genellikle kişinin bilinçli olarak kabul etmek istemediği, rahatsız edici veya utanç verici düşünce ve duyguları içerebilir. Bu içerikler, birey tarafından bastırılabilirler.
- İçsel çatışmaların kaynağı: Bilinçdışı, içsel çatışmaların kökenini açıklar. İnsanların bilinçdışı düşünceleri ve istekleri ile bilinçli değerleri veya toplumsal normlar arasında çelişkiler olabilir.
- Psikodinamik teoriler: Bilinçdışı kavramı, özellikle Sigmund Freud tarafından geliştirilen psikanalitik teorilerde önemli bir rol oynar. Freud’a göre, insan davranışları ve duygusal deneyimleri büyük ölçüde bilinçdışı süreçlerden etkilenir.
- Rüyaların kaynağı: Freud’a göre rüyalar, bilinçdışının semboller ve sembolik anlamlar aracılığıyla ifadesidir. Rüyaların analizi, bilinçdışındaki düşünceleri anlamak için kullanılır.
- Terapi süreçleri: Psikoterapide, bilinçdışındaki içsel çatışmaları ve bastırılmış duyguları açığa çıkarmak ve ele almak önemlidir. Bu, bireylerin daha iyi anlayış ve duygusal iyilik hali elde etmelerine yardımcı olabilir.
Bilinçdışı, bireyin davranışları, duygusal deneyimleri ve kişilik gelişimi üzerinde derin etkilere sahip olabilir. Bu nedenle, psikoloji alanında bilinçdışını anlamak ve çalışmak, insan zihni ve davranışlarını daha iyi anlamamıza katkı sağlar.