14 yıldır geçirdiği iş kazasını ispatlamakla uğraşan dünyanın en şanssız adamı, iki kez askerlik yaptığı gibi başkasının yerine hapiste yattı. Doğduğunda ismi ve cinsiyetinin yanlış yazılması üzerine hayatında büyük sıkıntılar çeken adam karışan SGK primleriyle de uğraşmak zorunda kaldı!
Antalya’da yaşamını sürdüren 53 yaşındaki talihsiz adamın ismi Ersin Akbaş. İsmiyle başlayan karışıklık sonucu bir çok sıkıntı yaşayan adamın ismi ilk olarak Ergün olarak nüfusa geçirilmiş ve cinsiyetinin kadın olduğu kayıtı açılmış. Kayıt sonrasından düzeltilmesine rağmen okul hayatında bu yanlışlık silsilesi, ilkokul diplomasının Ergun olarak yazılmasıyla devam etti. Diplomasına itiraz edilerek adının düzeltilmesini talep ettiğinde ikinci diploma da adı yine yanlış yazılarak bu sefer Ergin olarak yazıldı.
İki kez askerlik yaptığını iddia eden Ersin Akbaş, 1986-1987 yılları arasında kendi adına 18 aylık askerlik yaptı. 1990 yılında ortaya çıkan Körfez Kriziyle seferberlik ilan edilmesiyle Ergün ismiyle tekrar askere çağrıldı.
2008 yılında dava açarak gerçek ismine kavuşan adam, yeni kimliğine kavuştuğunda da bahtı bir türlü dönmedi. 2011 yılında başkasının yerine hapis yattı, yaşadıklarıyla ilgili ise sıkıntılarını şu kelimelerle dile getirdi.
“Benim çektiğim mağduriyeti Allah kimsenin başına vermesin”
Doğduğu günden bu yana ismiyle ilgili yaşadığı sorunlar bitmediği gibi iş bulma ve sigorta primi ödemeleriyle başı yine derde girdi. Ersin Akbaş, 2005 yılında çalıştığı çelik imalatı yapan iş yerinde kaza geçirdi. Sigortasız olarak çalıştığı iş yerinde iddia ettiğine göre demir yükleyen vincin halatlarının kopmasıyla, kafasına demir isabet etti.
İş yeri sahibi ve vinç operatörünün baygın olarak hastaneye götürülen Ersin Akbaş, iddialara göre hastane kayıtlarına kendisi düştüğü işlendi. Normal kaza olarak kayıtlara geçen iş kazası SGK’ya bildirilmedi.
Kaza sonrası tedavisi tamamlandığında Akbaş’ın görme yetisinde %70 kayıp oluştu. Sigortasız çalıştırıldığını ve kazanın normal kaza olarak bildirildiğini tedavi sürecinde öğrenen Akbaş, hizmet ve iş kazası tespiti için dava açma yoluna gitti. 14 yıldır süren dava boyunda 4 avukat değiştiren Akbaş, olayın tek tanığı olan iş arkadaşının da vefat etmesi üzerine iş kazası geçirdiğini bir türlü ispatlayamadı.
İş kazasını anlatan Ersin Akbaş;
“Vinçten demir koptu. Her demirde kancalar vardı ve birinin koptuğunu gördüm. Operatöre, ‘Kamyona vurmasın. Aşağı indir ve vinci sal’ diye bağırdım. O anda taban aşağı düşünce demir kafamın sağ tarafına çarptı. Beni hastaneye götürmüşler, 6 saat sonra hanıma haber veriyorlar, ‘dolmuştan indi, düştü’ diye.
Başlangıçta hastanede bana ölecek diye sara raporu düzenliyorlar. Hastanede çalışan personele sordum; ‘Kızım ben ne hastasıyım da benden bir gecede 700 TL para alıyorsunuz’ diye. Onlar da dediler ki, ‘Ersin abi sen epilepsi hastasısın.’ Epilepsinin ne olduğunu ben bilmem. Eczaneye ‘Ben epilepsi hastasıymışım. Ne demek bu?’ diye sordum. Dediler ki, ‘Sen sara hastasısın kardeşim.’ Yemin ediyorum Antalya’nın sıcaklığı beynimden ateş olarak girdi, ayaklarımdan buz olarak çıktı.”