– Ölmeyecek gibi uzun bir yaşam sürmek.
Cümle içinde kullanımı: ” Sende dünyaya kazığı kakmıştın seni bu hayattan alacak adam yok.”
– Dünyada neler, ne gibi güçlükler, sorunlar olduğunu, ne gibi dalavereler, hileler hurdalar çevrildiğini, insanın başına neler gelebileceğini öğrenmek.
– Dünyayı anlamak.
– Hanya’yı, Konya’yı anlamak.
– Dünyanın kaç köşe olduğunu öğrenmek.
Cümle içinde kullanımı: ” Dünyanın kaç bucak olduğunu anlamıştı yediği onca kazığın ardından.”
– Çok fazla sıkılmak, büyük çaresizlik, derdin içinde kalmak.
– Büyük bir yıkıma uğrayıp bütün umutlarını ve mutluluğunu kaybetmek yitirmek.
– Büyük bir karamsarlık ve umutsuzluk içine düşmek, içine dalmak.
– Dünya, başına dar olmak, gelmek.
– Dünya başına yıkılmak.
Cümle içinde kullanımı: ” Dünya zindan olmaya başlayınca, yapacağın tek şey köşeye çekilip kafayı dinlemek olacaktı.”