Mücebbir nedir?
Kelime kökeni: Osmanlıca.
Çıkıkçı.
Cümle içinde kullanımı:’Voleybol oynarken parmağım çıktığı için mücebbire gittik.’
Mülazım nedir?
Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve isimdir.
Bir işe girmek için bir süre ücretsiz olarak o işe devam eden.
Teğmen, subay, stajyer, gerekli, lüzumlu, maaşsız iş.
Atanmak için sırasını bekleyen müderris ya da kadı adayları.
Kanuni döneminden beri savaşa çıkan padişahların daire hizmetleri için ayrılan kapı kulu süvarilerinden sayısı 300 olan atlıya verilen ad.
Osmanlılarda bir ücret almadan devlet hizmeti yapan aday görevli.
Ayrılmayan, tutunup kalan, bağlı kalmış.
Eş, ekli, iliştirilmiş.
Cümle içinde kullanımı:’Bu fırında çok emeği olmasına rağmen hala mülazım çalışıyor bir kuruş para almıyor.’
Müstesna nedir?
Kelime kökeni: Arapça sıfattır.
Bir bütünün veya kuralın dışında olan, seçkin.
Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan, şaz, hariç, ayrıcalıklı, kaide dışında bırakılmış kimse, apayrı, sıra dışı.
farklı muamele gören, benzersiz.
Kuralların dışında, ayrık, mahrum tutularak, mahrum kalmak.
Cümle içinde kullanımı:’Özel okullarda müstesna gösteriliyor sanılıyor ama aslında olay tamamen farklı.’