SAİK NEDİR? Saik nedir? Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve isimdir. Sebep, güdü, itki. sevk eden, götüren. süren sürücü. Cümle içinde kullanımı:’Burayı kazmak için belli bir saikleri yoktu.’
RÖLYEF NEDİR? Rölyef nedir? Kelime kökeni: Fransızca isimdir. Kabartma, yer biçimleri. Bir figür veya süsün düz bir zemin üstündeki çıkıntısı. Elektrik ocağı üstünde ısıtılarak baskının kabartılması. Cümle içinde kullanımı:’Bu resmi tişörtün üzerine rölyef yapacaklarmış.’
NÜKTEDAN NEDİR? Nüktedan nedir? Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve sıfattır. Nükteci, zarif kimse. İnce, güzel nükteler yapan. Cümle içinde kullanımı:’Kumaşların kesiliş biçimi nüktedan ve düzdü.’
NOBRAN NEDİR? Nobran nedir? Kelime yapısı: Sıfattır. Kaba saba, sert ve gönül kırıcı olan, nadan. Sert mizaçlı, inatçı, nazik olmayan. Cümle içinde kullanımı:’Dışarıdan nobran göründüğü için kimse onunla konuşmak istemiyordu.’
MÜTENASİP NEDİR? Mütenasip nedir? Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve sıfattır. Orantılı, oranlı, uygun. Cümle içinde kullanımı:’Matematik dersindeki makusen mütenasip konusunu hiç beceremem.’
MÜTEESSİR NEDİR? Müteessir nedir? Kelime kökeni: Arapça sıfattır. Üzgün, etkilenmiş, acımış, sevinmiş, hissiyatı etkilenmiş. Tesir altında kalmış. Cümle içinde kullanımı:’Köpeklerin sahibinin bulunmasına müteessir oldu.’
MÜTEMAYİL NEDİR? Mütemayil nedir? Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve sıfattır. İstekli görünen, eğilimi olan, meyilli. Taraftar görünen, temayül eden. Cümle içinde kullanımı:’O bu futbol takımına girmeni görmek için en mütemayil görünen kişi.’
MÜSAMAHA NEDİR? Müsamaha nedir? Kelime kökeni: Arapça isimdir. Hoşgörü, görmezlikten gelme, göz yumma, tolerans. Cümle içinde kullanımı:’Zaten bütün olaylara müsamaha gösterdiği için bugün kızı bu hallerde.’
MÜNHASIR NEDİR? Münhasır nedir? Kelime kökeni: Arapça sıfattır. Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus. Sınırlanmış, sınırlı, inhisar eden, her yanı çevrili. Cümle içinde kullanımı:’Bu dergiyi münhasır sayıda ürettik.’
MÜNFERİT NEDİR? münferit nedir? Kelime kökeni: Arapça eskimiş ve sıfattır. Tek, ayrı, kendi başına olan. Cümle içinde kullanımı:’O aparta münferit olarak taşındı.’