KEÇE NEDİR? Keçe Nedir? Kelime Kökeni: Kelime yapısı isimdir. Keçi kılının dokunmadan sadece dövülmesiyle oluşan kaba kumaş, Halı, Kumaş. Cümle İçinde Kullanımı:’ Keçeden olan halı örtüsünü evin içine seriyordu’.
SULU SEPKEN NEDİR? Sulu Sepken Nedir? Kelime Kökeni: Kelime kökeni sıfattır. Karın yağmurla karışık şekilde yağmasına denir. Cümle İçinde Kullanımı:’ Artık sulu sepken kar yağmaya başlamıştı’.
KURUMSAL NEDİR? Kurumsal Nedir? Kelime Kökeni: Kelime yapısı sıfattır. Farklı birim ve işlevleriyle kurumun niteliklerine tam olarak sahip olan. Cümle İçinde Kullanımı:’ Kurumsal işletmeler de yapılan hatalar dilekçe yardımıyla bildiriliyordu’.
FİNANS NEDİR? Finans Nedir? Kelime Kökeni: Fransızca Yatırımların incelenmesi ile ilgili alandır, Eş anlamlısı para Cümle İçinde Kullanımı:’ Muhasebe kısmına atandığımda bana ilk iş olarak finans bölümünü araştırmamı istediler’.
TESKERE NEDİR? Teskere Nedir? Kelime Kökeni: Farsça Malzeme taşımak için kullanılan iki kişinin taşıdığı tahta araç, Eş anlamlısı sedye Cümle İçinde Kullanımı:’ Malzemeleri taşımak için bize teskere gerekli temin etmeniz gerekiyor’.
MUHALİF NEDİR? Muhalif Nedir? Kelime Kökeni: Arapça Bir görüşe, davranışa aykırı, ters olan, Eş anlamlısı aykırı Cümle İçinde Kullanımı:’ Her konuya gereksiz yere muhalif olmayı başarıyordu’.
MATRUŞKA NEDİR? Matruşka Nedir? Kelime Kökeni: Rusça Tahtadan yapılmış geçen bebeklerden oluşmuş süs eşyası. Cümle İçinde Kullanımı:’ Anneme hediye olarak matruşka almayı seçmiştim’.
KROKİ NEDİR? Kroki Nedir? Kelime Kökeni: Fransızca Bir konunun başlıca özelliklerinin yansıtacak şekilde hazırlanmış Ölçeksiz Plana denir, Eş anlamlısı Taslak Cümle İçinde Kullanımı:’ Semtimizin krokisini çizmeyi sonunda başarmıştım’.
DÖVİZ KURU NEDİR? Döviz Kuru Nedir? Kelime Kökeni: Fransızca Yabancı paranın ulusal para türünden değeri. Cümle İçinde Kullanımı:’ Döviz kuru sürekli artıp yükseldiği için ekonomi alt üst olmuştu’.
SEFİL NEDİR? Sefil Nedir? Kelime Kökeni: Arapça Fakir, Sefalet çeken, Eş anlamlısı Yoksul Cümle İçinde Kullanımı:’ Öyle bir sefil hayat yaşıyordu ki acınacak hale gelmiş iyice’.