Gına Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça, İsimdir
Bezmek, Dayanamaz hale gelmek, Sürekli tekrar etmesi, Sıkılmak, Doygun olma durumu.
Eş anlamlısı Usanmak, Bıkmak
Cümle İçinde Kullanımı:’ Kadının yaptığı yemeklerden artık gına gelmişti.’
Müzayede Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça, İsimdir
Bir malın satış fiyatını artırmak için malı alacak kişiler arasında değerini artırmaya karşı koyan satış sistemine denir.
Eş anlamlısı Artırma
Cümle İçinde Kullanımı:’ Müzayede de istediği vazoyu sonunda o alabilmişti.’
İpka Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça, İsim, Eskimiştir
Eski konumunda bırakmak, Aynı yerinde kalmak, Sınıfta kalmak.
Eş anlamlısı Yerinde
Cümle İçinde Kullanımı:’ Onu bulunduğu konumdan daha yükseğe çıkaracaktı fakat bir hareketinden dolayı onu ipka etti.’
Patavatsız Nedir?
Kelime Kökeni: Sıfattır
Gereksiz konuşan, Hareketlerine dikkat etmeyen, Karşısındakinin duygularını önemsemeden konuşan kimse.
Eş anlamlısı Düşüncesiz
Cümle İçinde Kullanımı:’ Herkesin içinde patavatsız konulup beni sinir ediyordu.’
Muktesit Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça, Sıfat, Eskimiştir
Tasarruflu olan, Gereksiz yere para harcamayan, İdareli.
Eş anlamlısı Tutumlu
Cümle İçinde Kullanımı:’ Muktesit olduğu belliydi çünkü kendisine başka bir ayakkabı daha almamıştı.’
Halel Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça, İsimdir
Yeni alınan bir şeyin yenisinden eser kalmaması, Zarar vermek, Bozmak.
Eş anlamlısı Bozukluk, Bozma
Cümle İçinde Kullanımı:’ Yeni oyuncağını aynı gün halel etmezsin umarım.’
İntizam Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça, İsim, Eskimiştir
Derli toplu, Muntazam, Düzgün olma durumu, Dağınık olmayan.
Eş anlamlısı Düzen, Çeki düzen
Cümle İçinde Kullanımı:’ Öyle intizamlı çalışıyordu ki her şey yerli yerindeydi.’
Akamet Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça, İsim, Eskimiştir
Neticesiz, Muvaffakiyetsiz, Güzel bir sonuca ulaşmamış.
Eş anlamlısı Verimsizlik, Kısırlık
Cümle İçinde Kullanımı:’ O kadar çaba gösterdik fakat sonunda akamet olduk.’
Mülahazat Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça, İsim, Eskimiştir
Niyetler, İdeler, Fikirler, Görüşler.
Eş anlamlısı Düşünceler
Cümle İçinde Kullanımı:’ Bence onu dinlemeliyiz çünkü mülahazatı herkesten farklıydı.’
Müdrik Nedir?
Kelime Kökeni: Arapça, Sıfat, Eskimiştir
Algı, İdrak eden, Kavrayış, Anlama kabiliyeti, Akıl erdirme.
Cümle İçinde Kullanımı:’ Artık her şeyi o da müdrik edebiliyordu.’