TİLAVET NEDİR? Tilavet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsim, Eskimiştir Kur’an’ı doğru ve yüksek ses ile okumak. Cümle İçinde Kullanımı:’ Hafız Beyefendinin Kur’an tilaveti çok beğenilmişti.’
HEDER NEDİR? Heder Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsimdir Zarara uğramak, Ziyan olmak, Verilen bir çabanın karşılığını alamamak. Cümle İçinde Kullanımı:’ Kullanmadığı eşyalar yanan evde heder olmuştu.’
EZİYET NEDİR? Eziyet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsimdir Aşırı zorluk, Kırgınlık, Sıkıntı, Üzme, Acımasızlık, Kaygı. Eş anlamlısı Zulüm Cümle İçinde Kullanımı:’ Yaşlı kadına kocası her gün eziyet ediyordu.’
EZKAZA NEDİR? Ezkaza Nedir? Kelime Kökeni: Farsça, Eskimiştir Bilmeyerek, Sehven, Farkında olmadan, Bir anda, Yanlışlıkla. Eş anlamlısı Kazara Cümle İçinde Kullanımı:’ Bilerek yapmadığımı sende biliyorsun ezkaza olmuştu.’
ESRARENGİZ NEDİR? Esrarengiz Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, Bileşik, Sıfattır Saklı sırlar, Bilinmeyen, Gizli. Eş anlamlısı Esrarlı Cümle İçinde Kullanımı:’ Anlam veremediğim esrarengiz olaylara karışmıştı.’
İSTİRHAM NEDİR? İstirham Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsim, Eskimiştir Dileme, Birinden ısrarla bir şey istemek, Yalvarmak. Eş anlamlısı Yalvarma Cümle İçinde Kullanımı:’ İstirham ediyorum onunla konuşmama izin verin.’
OLANAKSIZ NEDİR? Olanaksız Nedir? Kelime Kökeni: Sıfattır İhtimali olmayan, Bir daha olmayacak olan durum, Olması mümkün olmayan. Eş anlamlısı Gayrimümkün, İmkansız Cümle İçinde Kullanımı:’ Onunla konuşmamın olanaksız olduğunu herkes biliyor.’
NEFHA NEDİR? Nefha Nedir? Kelime Kökeni: Farsça, İsim, Eskimiştir Güzel koku, Tatlı esinti. Eş anlamlısı Esinti Cümle İçinde Kullanımı:’ Dışarı da otururken burnuma hoş bir nefha gelmişti.’
İSPENÇİYARİ NEDİR? İspençiyari Nedir? Kelime Kökeni: İtalyanca, İsim, Eskimiştir İlaçların hazırlanması ile uğraşan bilim, Eczacının vazifesi. Eş anlamlısı Eczacılık Cümle İçinde Kullanımı:’ İspençiyari işi ile uğraşan adam ilaçları karıştırmıştı.’
NEFSANİYET NEDİR? Nefsaniyet Nedir? Kelime Kökeni: Arapça, İsimdir Husumet duygusu, Sevmemek, Kötü göz ile bakmak, Kin beslemek. Cümle İçinde Kullanımı:’ Ona karşı içimde nefsaniyet besliyordum.’