Süregelen hastalığı ne demek? 1

Süregelen hastalığı ne demek?

“Süregelen hastalık,” bir kişinin uzun bir süre boyunca devam eden, kronik veya sürekli bir şekilde var olan bir hastalığı ifade eder. Bu tür hastalıklar genellikle uzun süreli tedavi ve yönetim gerektirebilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Süregelen hastalıklar arasında diyabet, hipertansiyon, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kalp hastalıkları, bazı romatizmal hastalıklar, kanser ve psikiyatrik hastalıklar gibi çeşitli tıbbi durumlar bulunabilir. Bu tür hastalıkların tedavisi genellikle semptomları yönetmeye ve komplikasyon riskini azaltmaya yöneliktir.

otizm süreğen hastalık mıdır ?

Evet, otizm spektrum bozukluğu (OSB), süregelen bir nörogelişimsel bozukluktur. Bu durum, genellikle erken çocukluk döneminde belirgin hale gelen ve bir yaşından itibaren fark edilebilen bir dizi davranışsal, iletişimsel ve sosyal zorlukları içerir. Otizm, yaşam boyu devam eden bir durumdur ve şu ana kadar tamamen iyileştirilmesi mümkün değildir.

Otizm spektrum bozukluğu birçok farklı semptom ve derecelerde şiddet gösterebilir, bu nedenle “spektrum” terimi kullanılır. Bu spektrum içindeki bireyler arasında iletişim becerileri, sosyal etkileşim yetenekleri ve tekrarlayıcı davranışlar gibi alanlarda büyük farklılıklar olabilir. Tedavi genellikle erken tanı, özel eğitim, terapiler ve destek hizmetleri ile ilgilidir. Amaç, bireyin yaşam kalitesini artırmak, iletişim becerilerini geliştirmek ve günlük yaşamda daha bağımsız olmasını sağlamaktır.

süreğen hastalık engelli nedir ?

“Süregelen hastalık engelliliği,” bir kişinin uzun süreli veya ömür boyu devam eden bir sağlık durumu nedeniyle belirli aktiviteleri kısıtlanmış veya sınırlanmış bir şekilde gerçekleştirememesi durumunu ifade eder. Bu tür engellilik, bireyin fiziksel, zihinsel, duygusal veya sosyal işlevlerini etkileyebilir. Engellilik, bir kişinin toplumsal katılımını ve yaşam kalitesini etkileyebilir.

Engellilik çeşitli şekillerde olabilir ve farklı nedenlere dayanabilir. Süregelen hastalıklar, genetik faktörler, travmalar, doğuştan gelen durumlar veya yaşlanma gibi çeşitli etkenler, engelliliğe yol açabilir. Örnek olarak, tekerlekli sandalyeye bağımlı bir kişi, fiziksel bir engelliliğe sahip olabilirken, otizm spektrum bozukluğu olan bir kişi, zihinsel ve sosyal etkileşim açısından belirli zorluklar yaşayabilir.

Engellilik, bireylere özgüdür ve her bireyin ihtiyaçları ve yetenekleri farklı olabilir. Engelli bireylerin topluma entegre olmalarını sağlamak, haklarını korumak ve yaşamlarını en iyi şekilde sürdürebilmeleri için destek sağlamak önemlidir. Toplumda farkındalık yaratmak, erişilebilirlik sağlamak ve engelli bireylerin katılımını teşvik etmek, engellilikle ilgili olumlu değişikliklerin gerçekleşmesine yardımcı olabilir.

süreğen kronik engelli hakları nedir ?

Süregelen veya kronik engelli bireylerin hakları, onların yaşam kalitesini artırmak, topluma tam katılımlarını sağlamak ve insan haklarına saygı göstermek amacıyla düzenlenmiş bir dizi yasal ve insani hakları içerir. Bu haklar, ulusal yasalar, uluslararası sözleşmeler ve insan hakları belgeleri tarafından desteklenir. İşte süregelen kronik engelli bireylerin sahip olduğu bazı temel haklar:

  1. Eşitlik ve Ayrımcılık Yasağı: Engelli bireyler, diğer bireylerle eşit haklara sahiptir ve ayrımcılığa uğramamalıdır. Bu, eğitim, iş, sağlık hizmetleri, konut gibi alanlarda geçerlidir.
  2. Erişilebilirlik: Kamu alanları, ulaşım, iletişim ve diğer hizmetlerin engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun şekilde erişilebilir olması gerekmektedir.
  3. Eğitim: Engelli bireylerin eğitim hakkı, ayrımcılık yapmaksızın sağlanmalıdır. Eğitim kurumları ve materyaller, engellilik durumuna göre uyarlanmalıdır.
  4. Sağlık Hizmetleri: Engelli bireyler, sağlık hizmetlerine erişimde eşitlik ve kaliteli hizmet alma hakkına sahiptir. Tedavi ve rehabilitasyon olanakları engellilik durumuna göre sunulmalıdır.
  5. İstihdam: Engelli bireyler, istihdamda ayrımcılığa uğramadan çalışma hakkına sahiptir. İş yerleri, engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun hale getirilmelidir.
  6. Bağımsız Yaşam ve Katılım: Engelli bireylerin toplumsal ve sosyal yaşama tam katılımları teşvik edilmelidir. Engellilik, bireylerin toplum içinde bağımsız bir şekilde yaşamasını engellememelidir.
  7. Kişisel Özgürlük ve Güvenlik: Engelli bireylerin insan haklarına saygı gösterilmeli, hukuki koruma sağlanmalı ve her türlü kötü muamele veya istismardan korunmalıdır.
  8. Katılım ve Temsil: Engelli bireylerin toplumun farklı alanlarında ve karar alma süreçlerinde aktif olarak yer almaları teşvik edilmelidir.

Bu haklar, çeşitli ulusal ve uluslararası belgelerde yer almaktadır. Örneğin, Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme (CRPD), engelli bireylerin haklarını korumak ve desteklemek amacıyla oluşturulmuş önemli bir belgedir. Engelli hakları, toplumun engelli bireyleriyle birlikte daha adil, eşit ve insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamalarını sağlamak için önemlidir.