Türk usulü başkanlık sistemi, Türkiye’de 2017 yılında yapılan referandumla kabul edilen ve 2018 yılından itibaren yürürlüğe giren bir yönetim sistemidir. Bu sistem, Türkiye’nin siyasi yapısında köklü değişiklikler getirmiştir. İşte Türk usulü başkanlık sisteminin bazı temel özellikleri:
- Yürütme Yetkisi: Başkan, yürütme yetkilerini tek başına kullanır. Başbakanlık makamı kaldırılmıştır ve yürütme, başkanın yönetiminde gerçekleşir.
- Başkanın Seçilmesi: Başkan, halk tarafından doğrudan seçilir. Bu seçim, aynı zamanda milletvekili seçimleriyle birlikte yapılır.
- Meclisin Rolü: Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yasama yetkisine sahip olmaya devam eder, ancak başkan, bazı durumlarda yasaları tek başına çıkarma yetkisine sahiptir.
- Yargı Bağımsızlığı: Yargı bağımsızlığının korunması hedeflenmiş olsa da, başkanın bazı yargı organları üzerinde etkisi bulunabilir.
- Veto Yetkisi: Başkan, TBMM tarafından kabul edilen yasaları veto etme yetkisine sahiptir. Meclis, veto edilen yasaları yeniden görüşebilir.
- Atama Yetkileri: Başkan, bakanları, yüksek yargı organlarının üyelerini ve bazı üst düzey kamu görevlilerini atama yetkisine sahiptir.
- Sorumluluk: Başkan, TBMM’ye karşı sorumlu değildir; ancak, Meclis, başkanın görevden alınması için araştırma yapabilir.
Bu sistemin savunucuları, yürütme gücünün tek elde toplanmasının etkinlik sağladığını savunurken, eleştirmenler ise bu durumun güçler ayrılığı ilkesini zayıflattığını ve demokrasiye zarar verebileceğini öne sürmektedir.